Otelimizin sahibi Buğra Bey aynı zamanda profesyonel bir turist rehberidir ve rehberlik faaliyetlerine devam etmektedir. Bölge ile ilgili detaylı bilgiler alabileceğiniz gibi; sizlere ücretli olarak rehberlik hizmeti de verebilir.

 Efes Antik Kenti;

Çin’den, Hindistan’dan başlayan ticaret yollarının Asya’daki son durağı olan Efes çok önemli bir ticaret merkezidir.  Kervanlarla uzak Asya’dan getirilen mallar, Efes Agorasında Avrupalı tacirlere satılırdı. Avrupalı tacirler de Efes Limanı’na demirledikleri gemilerle bu malları Avrupa’ya taşırdı. Efes’i İmparatorluğun en büyük dört şehrinde biri, zengin, stratejik, değerli ve Küçük Asya Eyaleti’nin başkenti yapan Efes Limanı; bugün denizden yaklaşık yedi km. uzaktadır. Anadolu’nun en büyük tiyatrosuna, ikinci büyük kütüphanesine sahip olan Efes; 250000 kişilik nüfusu ile antik dünyanın en büyük şehirlerinden birisidir. Efes aynı zamanda İncil’de geçen Yedi Kutsal Kilise’ den bir tanesidir ve 3. Ekümenik Konsül ’ün toplandığı yerdir.

   Meryem Ana Evi:

İsa Peygamberin annesi Meryem Annemizin son yıllarını yaşadığına inandığımız ev ve bulunduğu dağ; bugün Hristiyan, Müslüman ve birçok farklı dine mensup milyonlarca insanın ziyaret etmekten keyif aldığı önemli bir ziyaret merkezidir. Dünyanın dört bir tarafından her yıl milyonlarca insan buraya dua etmeye gelmektedir. Burada edilen duaların kabul olduğuna dair yüzlerce hikâye vardır.

   St. Jean ( Aziz Yohanna ) Bazilikası;

İncil’in dört yazarından biri, İsa Peygamber’in en genç havarisi, Meryem Ana’yı Efes’e getiren Aziz Yuhanna’nın son yıllarını yaşadığı, İncilini yazdığı, öldüğü ve gömüldüğü yerdir. M.S. 6. Yüzyılda mezarının üzerine inşa edilen bazilika görülmeye değerdir.

   Selçuk Kalesi:

Birinci ve Dördüncü  Efes’in kurulduğu Ayasuluk ( Ayaz Suluk ) tepesi  üzerine inşa edilmiş olan kale; hem dış kale de yer alan St.Jean Bazilikası hem de iç kalede yer alan Selçuklu dönemi Cami’si  ile görülmeye değer bir kaledir. Kalenin bu gün denizden yaklaşık 11km uzaklıkta olmasına karşın hala deniz manzarası görülmektedir. Bir de denizden epey uzakta yer alan bu kalenin bir zamanlar deniz kenarında olduğuna inanabilir misiniz?

   İsa Bey Camii;

14. YY’da inşaa edilmiş olan Camii, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu’nun mimari üslubuyla sizleri sanki Başkent Konya’da Aladdin Camii’ni geziyormuş hissi yaratacaktır. Mihrabın üzerindeki tavanda yer alan 14. Yüzyıldan kalma orijinal seramikler zamanın yıkıcı etkisine dayanabilmiş nadir eserlerdendir. Camiinin hemen altında yer alan hediyelik eşya dükkânlarını gezmek ve güler yüzlü esnafıyla sohbet etmek keyifli olacaktır.

   Alparsan Camii ve Kılıç Arslan Camiileri;

Aydın Oğulları Beyliğine bir dönem başkentlik yapmış, Türk tarihinde önemli birçok kahramanın yaşadığı ilçemizde sayısız 14. Yüzyılda inşa edilmiş ve hala faaliyet yürüten Selçuklu dönemi camilerimizden Alparslan Camii ve Kılıç Arslan Camii’ni ziyaret edebilirsiniz.

   Efes Arkeoloji Müzesi;

Efes Antik kentinin yüzyılı aşkın süredir devam eden kazılarında bulunmuş olan birçok nadide eserin yer aldığı müze; özellikle de Ana Tanrıça Artemis’in iki devasa heykelini barındırmasıyla ünlüdür. Selçuk’a yapacağınız ziyarette mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden sadece birisidir.

   Selçuk Kent Belleği Müzesi;

Şehir merkezinde tarihi bir binanın içerisinde yer alan müzemiz; öncelikle müze binasının güzelliği ile, sonra da içerisinde yer alan eski dönemlere ait kıyafetler ve bölge halkının etnik ve kültürel çeşitliliğini yansıtan eserleriyle sizleri ağırlamaktan mutluluk duyacaktır.

   Yedi Uyuyanlar ( Ashab-ı Kef ) Mağarası:

Hem Hristiyan hem de İslam mitolojisinde yer alan önemli bir dini ziyaret merkezidir. Kur’an-ı  Kerim de yer alan Kef suresinde geçen hadisenin yaşandığı yer olama ihtimali bulunan Yedi Uyuyanlar Mağarası sizlerin Selçuk ziyaretinde ziyaret edebileceğiniz yerlerdendir.

   Artemis Tapınağı;

Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’ndan geriye sadece bir sütun kalmış olsa da; bu bölgeye yapılan her ziyarette mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelir.

   Şirince Köyü:

Tarih boyunca Kırkınca, Çirkince, Şirince gibi isimlerle anılan, Güya dünyada kıyametin kopmayacağı iki yerden birsi olan; meyve şarapları, kumda Türk Kahvesi ve çok iyi korunmuş tarihi evleriyle ünlü Köyümüz; sadece 8 km uzaklıktadır.

   Tren Müzesi;

Bin sekiz yüzlü yıllardan kalma devasa buharlı lokomotiflerin sergilendiği müze, yemyeşil bir alanda yer almaktadır. Lokomotiflerin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün yurt gezilerinde kullandığı vagonların da yer aldığı müzede tarihe dokunmak, içinde dolaşabileceğiniz trenlerde gezinmek hoşunuza gidebilir.

   Pamucak Plajı;

Selçuk’un denizden uzakta olduğunu düşünüyorsanız; yanılıyorsunuz. Otelimize arabayla sadece on dakika mesafede olan Pamucak plajında yüzebilir, şanslıysanız flamingoların dansını seyredebilirsiniz. Gün batımını seyrederken bir şeyler içebileceğiniz kafelerin yer aldığı plajımız; temiz, sakin ve huzurludur.

   Priene, Miletos ve Didyma;

Tarih, kültür ve arkeoloji sevenler için güzel bir alternatif. 12 İyon şehrinden ikisi olan Priene ve Milet  antik şehirleri ile Didim Apollon Tapınağı’nı araçla günübirlik bir seyahatle ziyaret edebilirsiniz.  Zamanlamayı doğru yaparsanız dönüşte Magnesia antik şehrine de uğramayı unutmayın.

   Kuşadası;

1990’lı yıllarda Türkiye’nin en meşhur turistik çekim merkezi olan Kuşadası bize sadece 20km uzaklıkta. Aracınızla ya da bir dolmuşla ziyaret edebilirsiniz.